Davanın Ne Kadar Süreceğini Öngörebilmek ve Dava Sürecini Hızlandırmak Mümkün müdür?
Avukatlar olarak bir yargılamanın ne kadar süreceğini tahmini olarak öngörebilmemize karşın bir davanın yargılama süreci hakkında görüş bildirmemiz doğru olmamaktadır. Zira; bir davanın uzun ya da kısa sürede sonuçlanması avukatların elinde olmayan sebeplere göre değişebilmektedir. Örneğin; yargılaması görülen dosyaya bakan asli görevli hâkimin mazeretli olması nedeniyle dosyanın geçici görevli hâkimler tarafından incelenmesi, dosyaların bilirkişiden geç dönmesi, bilirkişi raporlarındaki eksik ve yanlış hususlar nedeniyle dosyanın ek bilirkişi raporu alınmak üzere tekrardan bilirkişiye tevdi edilmesi, karşı tarafın itiraz edip etmemesi ve davanın görülmekte olduğu mahkemede oluşan iş yoğunluğuna istinaden duruşma tarihlerinin verilme sıklığının azlığı ya da çokluğuna göre yargılama süreci farklılık arz edebilmektedir. Bununla birlikte avukatlar olarak yargılama sürecini kısaltabileceğimiz bir kısım işlemler mevcuttur. Avukatlar olarak tarafımızca müzekkerelerin elden teslim alınarak cevabının da bir an önce dosyaya sunulmasının takip edilmesi, dosyada bir an evvel taraf teşkilinin sağlanması için gerekli veraset ilamlarının çıkartılması, taraflara tebligatların yapılması, tebligat akıbetlerinin takip edilmesi, tarafımıza verilen sürelerin sonu beklenmeden iş ve işlemlerin daha kısa sürelerde yapılması gibi bir kısım iş ve işlemler ile yargılama sürecini mümkün olabildiği kadar hızlandırmamız mümkündür. Ancak elimizde olmayan sebeplerle yargılama süresinin uzama ihtimali olmasından dolayı yargılama süreçleri ile ilgili bir öngörüde bulunmak ve bunu dile getirmek doğru değildir.
Vekaletnamelerde yer alan ahzu kabz yetkisi nedir?
Ahzu kabz yetkisi bir avukatın takip etmiş olduğu dava, iş ve işlemler sonucunda müvekkilinin hak etmiş olduğu bir bedeli tahsil edebilme yetkisini ifade eder. Bu yetki; halk arasında “para çekme yetkisi” olarak adlandırılsa da temel olarak bir avukatın müvekkilinin banka hesaplarından para veyahut maaşını çekme vs bu tarz dava ile elde edilebilen haklar haricindeki bedellerin çekilme yetkisini vermemektedir. Ahzu kabz yetkisi ile tahsil edilen bedel müvekkil adına vekil tarafından tahsil edilen bir bedel olup avukatların müvekkillerine bu bedelleri derhal verme yükümlülükleri söz konusudur. Aksi halde vekillerin cezai ve hukuki sorumluluğu doğmaktadır.
Veraset ilamının iptali davası nedir?
Veraset ilamları aksi kanıtlanana kadar geçerli olan mirasçılık belgeleridir. Veraset ilamlarında yanlışlık olduğu düşünülüyor ise ilgililer tarafından veraset ilamının iptali davası açılır. Veraset ilamı davaları hasımsız davalar iken veraset ilamının iptali davaları hasımlı davalar olup veraset ilamında adı geçen mirasçılar davalı gösterilerek açılmaktadır. Bu davalara kendisinin mirasçı olduğunu iddia eden üçüncü şahıslar asli müdahil olarak dâhil olabilirler. Veraset ilamının iptali davası sonucunda çıkan kararın kesinleşmesi sonrasında bu dava kapsamında düzenlenen veraset ilamı kesin mirasçılık belgesi niteliğini taşır.
Tasarrufun iptali davalarında davanın kabul edilmesi halinde tapu kaydı borçlu üzerine tescil edilir mi?
Uygulamada tasarrufun iptali davaları ile tapu iptal ve tescil davaları sıklıkla karıştırılmaktadır. Yolsuz tescil, muris muvazaası gibi birçok sebep ile açılan tapu iptal ve tescil davaları ile tasarrufun iptali davaları tamamen farklı davalardır. Tasarrufun iptali davaları İcra İflas Kanunu’ndan doğan bir dava türü olup alacaklıyı zarara uğratmak için bir malvarlığının üçüncü kişilere devredilmesi durumunda açılır. Tasarrufun iptali davaları sonucunda tasarrufun iptali nedenlerinin oluştuğu kanaatine varılarak davanın kabul edilmesi durumunda; alacaklıya tasarrufun iptali ile tasarrufa konu olan taşınmaz, alacak, menkul mal vs haklar üzerinde cebri icra yapma yetkisi tanınmaktadır. Bir örnek ile belirtecek olur isek; bir çekin ya da senedin vadesinde ödenemeyeceğini öngören borçlunun vade tarihi gelmeden önce kendi adına kayıtlı taşınmazı üçüncü bir kişiye devretmesi durumunda alacaklı tarafından tasarrufun iptali davası açılır. Tasarrufun iptali davası sonucunda davanın kabul edilmesi durumunda tapu iptal olmaz, borçlu olan kişi taşınmazını kime devretti ise o taşınmaz üzerinde tapuda bir değişiklik olmaksızın alacaklı lehine taşınmaz üzerine konulan cebri icra yapma yetkisi ile taşınmazlar hiç el değiştirmemiş gibi cebri icraya konu olurlar. Neticede alacaklı bu taşınmazın satışını yapıp alacağını tahsil edebilir.
Avukatlar tapu dairesinden istediği tapu kaydının bir örneğini alabilir mi?
Avukatlar tapu sicilini inceleme hakkına sahiptirler. Ancak tapu sicil kütüğünden veyahut tapudaki başkaca kayıtlardan birer örnek alabilmek için ilgili taşınmazın maliki ve/veya taşınmaz ile ilgili olan kişilerin vekâletnamesini veyahut müvekkilin adının bizzat geçmemesi halinde müvekkilin tapuda adı geçen malikin mirasçısı olduğunu gösterir veraset ilamını sunması gerekmektedir.
Orman İdaresi tapumun iptali için dava açar ise ne yapabilirim?
Bu tarz davalar kadastro tespiti sonrasında oluşan tapu kaydında, kişilerin malik olarak görünmesine karşın başka bir dönemde yapılan orman kadastrosu çalışmaları sırasında taşınmazın orman olarak belirlenmesi sonucunda Orman İdaresi tarafından mevcut tapu malikine karşı açılır. Bu davalarda yerin orman olduğunun tespit edilmiş olması halinde tapu kaydı iptal edilerek taşınmaz Orman İdaresi adına tescil edilir. Bu dava sonucunda tapu maliki her türlü hakkını kaybetmiş değildir. Zira; bu durumda tapu malikinin herhangi bir kusuru olmayıp kadastro tespiti sırasında yasal süresinde itiraz etmeyen Orman İdaresinin sorumluluğu söz konusudur. Bu tespit sonrasında oluşan tapu kaydına ve tapu siciline güvenerek taşınmaz satın alan maliklerin iyi niyeti korunur. Tapuları iptal olan kayıt malikleri iptal kararının kesinleşmesi ardından tapu kaydının iptalinden doğan zararlarının tazmini amaçlı olarak devlete karşı tazminat davası açma hakkını elde ederler.
Vasi atandığım kişi adına her türlü tasarruf işleminde bulunabilir miyim?
Vasi; vasi atandığı kişi adına her türlü tasarrufta bulunamaz. Bir kısım önemli iş ve işlemler için vasinin sulh hukuk mahkemesinden vasi izin kararı alması gerekmektedir.