Uygulamada tasarrufun iptali davaları ile tapu iptal ve tescil davaları sıklıkla karıştırılmaktadır. Yolsuz tescil, muris muvazaası gibi birçok sebep ile açılan tapu iptal ve tescil davaları ile tasarrufun iptali davaları tamamen farklı davalardır. Tasarrufun iptali davaları İcra İflas Kanunu’ndan doğan bir dava türü olup alacaklıyı zarara uğratmak için bir malvarlığının üçüncü kişilere devredilmesi durumunda açılır. Tasarrufun iptali davaları sonucunda tasarrufun iptali nedenlerinin oluştuğu kanaatine varılarak davanın kabul edilmesi durumunda; alacaklıya tasarrufun iptali ile tasarrufa konu olan taşınmaz, alacak, menkul mal vs haklar üzerinde cebri icra yapma yetkisi tanınmaktadır. Bir örnek ile belirtecek olur isek; bir çekin ya da senedin vadesinde ödenemeyeceğini öngören borçlunun vade tarihi gelmeden önce kendi adına kayıtlı taşınmazı üçüncü bir kişiye devretmesi durumunda alacaklı tarafından tasarrufun iptali davası açılır. Tasarrufun iptali davası sonucunda davanın kabul edilmesi durumunda tapu iptal olmaz, borçlu olan kişi taşınmazını kime devretti ise o taşınmaz üzerinde tapuda bir değişiklik olmaksızın alacaklı lehine taşınmaz üzerine konulan cebri icra yapma yetkisi ile taşınmazlar hiç el değiştirmemiş gibi cebri icraya konu olurlar. Neticede alacaklı bu taşınmazın satışını yapıp alacağını tahsil edebilir.